Nigazeuli Köyü


13 Aralık 2015 

Kış kendini iyice hissettirmeye başlayıp tepelere kar olarak indiği bir pazar sabahı Derin'i kar ile tanıştırmak için yine yollardaydık...


Hedefimiz Gürcistan'ın Acara Özerk Bölgesindeki Müslüman nüfusun yoğun olduğu, yüksek rakımlı köylerden biri, Nigazeuli Köyü. 
Sarp istikametinden gelirken hava alanı kavşağını geçtikten sonra Ahıska sapağından güneye doğru yaklaşık 70 km sürer yolculuk. Çoruh nehri boyunca ilerlerken, Nehrin bizim topraklarımızdan gelen kolu ile birleşme noktasını görebilirsiniz. Vadi boyunca nehir yatağının verimli topraklarında baharda bostanlar dizi dizidir. 

Bu güzergahta görülebilecek yerler, çok güzel restorantlar var; Makhunceti şelalesi, Wine House-Şarap Evi gibi. Ve bir de bizim çok sevdiğimiz dere kenarında bir konaklama tesisi. Ama mevsim kış olduğu için ulaşım zor ve mekanlar kapalı olabiliyor. Bir başka yazımızda bu bölgenin detaylarına ineriz.
Shuakhevi'yi geçtikten sonra yol kenarındaki tabelanın yönlendirmesiyle sola sapıp köye ulaşabilirsiniz.
Bu köyün bizi ilgilendiren yanı ise bir Osmanlı Paşasının burada mezarının olması. 



Çıldır eyaletinin Ahıska valisi olan Selim Hamşioğlu Paşa 1815 yılında idam edilmiştir. Hangi nedenle öldürüldüğü bugün hala tartışma konusu olan Selim Paşa'nın başsız bedeni bu köye gömülmüş ve mezarı başında yıllar içinde büyüyen ağacın bir gövdesinden iki farklı türden ağaç yetişmesi de efsane olmuştur.


Köydeki minik bir tepede yer alan kalenin içinde müze, cami ve bir kaç ahşap yapı bulunmakta.
Kaleye  ulaşım da oldukça zor. Bir de kar olunca yollar sadece offroad araçları için uygun hale gelmiş.


Offroad yaparak ulaştığımız köyde kendini karlara ilk atan Derin oldu:)

Buradaki cami Borçka Camili Köyündeki ahşap tarihi caminin hemen hemen aynısı.


Caminin dışının sac ile kaplı olduğuna bakmayın, içi tamamen ahşap ve çok içten samimi bezenmiş. Ayakkabılarımızı çıkarıp camiye girdiğimizde tarih kokan bu yapının hala yaşadığını, buraya ibadet edenlerin geldiğini anlıyoruz.


Gürcistan'daki müslüman köylerinde bunun gibi ahşap bir çok cami bulunuyor. Kimisi bakımsız kalmış pek azı da buradaki gibi canlı kalabilmiş. Camileri kullananlar çoğunlukla yaşlı kesim. Gençler sosyal yaşamda kilisenin baskısından dolayı müslümanlıktan uzaklar. Yani yaşlı nüfus azalınca camiler de sahipsiz kalıp malesef harap olacaklar. 

Bu sıcak yaz günlerinde kıştan kalma karlı fotoğrafların içimizi serinletmesi dileğiyle...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder