Hayata Karışma Vakti



6 Temmuz 2015

Derin ile yaptığımız geziler artık yeni bir boyut kazanıyor. O artık anne karnında değil, yanımızda... Hayata karışma vakti ve gerçek deneyimler başlıyor...

Eee artık 2 aylık olduğuna göre kısa mesafeli sıradan yolculukları bir kenara bırakıp özümüze dönmeliyiz.  
 Minnak bir bebekle ekstrem yolculukta ne gibi maceralar yaşanır, nelere dikkat etmek gerekir, uyur mu huysuzlanır mı, yanımıza neler almalıyız, ne sıklıkta mola vermeliyiz vs vs gibi bir dolu sorulara cevap bulmayı umduğumuz merak dolu ilk yolculuğumuza hoşgeldiniz :)

 Rotamızda; Borçka-Camili Köyü(machael) ve dağ yolundan Şavşat- Meydancık, Şavşat-Karagöl var. Temmuz ortası olmasına rağmen hava o kadar sıcak değil, tabiki yukarılar soğuk ve hatta karlı :) Yanımızda koca bir giysi çantası var her türlü hava durumuna karşı kıyafetler, battaniyeler... ve belkide en önemlisi araba koltuğu. Bebekle seyahatte en, en önemli şey önce güvenlik ve bu sadece araba koltuğu ile sağlanabilir. Her ne kadar hepimize rahatsız gibi gelse de bebek orada kemeri takılı şekilde kesinlikle daha güvende. 

Az gittik uz gittik kıvrım kıvrım yolları çıktık geldik Camili köyüne. Burada yeşil daha bir yeşil sanki o yüzdendir ki Macahel vadisi yaşlı ağaçlarıyla ünlü. "Machael" aslında bu bölgenin adı. Toplam 18 köyden oluşuyor ve şu anda 6'sı Türkiye'de, 12'si Gürcistan'da olan Türkiye'nin en uzak köy birimi. Haliyle köyün ortasında hudut var ve asker bir adım atmaya bile izin vermiyor. 

alıntı


Köyde meshur bir cami var. 150 yıllık geçmişe sahip ve tamamı ahşap. Göç zamanında burayı terkedenlerin evlerinden alınan tahtalarla inşa edilmiş. Oymalar rengarenk boyanmış, çok güzel..  Derin kucağımızda camiyi ziyaret ediyoruz. asma kattan dua sesleri geliyor. Hiç bir şeyden haberi yok henüz ama olsun her yerin kokusunu alsın...




Bu caminin aynısından Gürcü Tarafındaki köylerde de var sanırım ustası aynı, onu da bir başka sefer anlatırız.
Yolda bize yeni tanıdığımız bir çift de arabalarıyla katıldı ve gezimiz birazda onlara rehberlik etme halini aldı. 
Buraya kadar asvalt yoldan geldik şimden sonrası miss gibi orman yolu, hava çok iyi değil hafif sisli, çiseli, serin.. Arabadan çıktığımızda Derin 'i battaniye ile sarıp sarmalıyoruz. 
Dağ yoluna sapıp tıngır mıngır ilerlerken Derin hanım hep uykuda... Acıkınca uyanıyor, duruyoruz, yaylanın serininden bir nefes çektirip doyurup yola devam ediyoruz. 
Yüzüne minik yağmur damlaları değse ne olur ki...

Yükseldikçe kar kütleleriyle karşılaşıyoruz. sanırım buralarda rakım 2500 civarlarında. Hiç bir problem yok Derin'de.  Rakım farkından etkilenmemesi anne karnından idmanlı olmasından belki de.  

Öğle vakti Borçka'nın yaylasında piknik için mola veriyoruz. Alt tarafı peynir ekmek ama böyle yerlerde yediklerimiz hep daha bir lezzetli oluyor. En rahatı Derin elbette, sıcak sütü hep yanında :)) Biraz daha büyüdüğünde anlayacağız ki çocuk küçükken gezmek en kolayı imiş. 
Hava kararmadan misafirlerimizi Şavşat Karagöle ulaştırmak için zaman kaybetmeden ilerliyoruz. Her vadinin sanki ayrı bir karakteri var. Machael vadisi fantastik romanlardaki egzotik ormanlar gibi büyülü, Şavşat ise hep tablolarda gördüğümüz gerçek değildir dediğimiz yerler gibi... 
 Şavşat sınırlarına girdiğimizde Cevizli Köyündeki harabe haldeki Tibet kilisesine uğruyoruz. Bu kilisenin hikayesi gerçekten içler acısı. Zavallı yapıyı hiç koruyamamış  hatta 1950 li yıllarda dönemin kaymakamı tarafından dinamitle yıkmak bile istemişiz. 



Üzülerek fotoğrafını paylaşıyorum. Tarihe ve kültüre bu kadar kayıtsız kalmamızı çocuklarımıza nasıl anlatacağız bilemiyorum ? 

Misafirlerimize Karagöle kadar eşlik ettikten sonra onları orada bırakıp Şavşat Merkeze doğru yol alıyoruz geceyi geçirip ertesi gün de evimize dönüyoruz. 

Derin ile yaptığımız ilk yayla gezisinden başarı ve biraz tecrübeyle dönmüş olunca bir sonraki gezi için dikkat etmem gereken tek şeyin yanıma daha fazla sayıda bez almak olduğunu anlıyorum. Dağ başında tükenecek diye tedirgin oldum.  Tabiki Derin büyüyüp farklı ihtiyaçları olduğunda bu kadar kolay seyahat edebilir miyiz bilemiyorum. Deneyip görücez.

Sevgiler...










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder